Mangir Çorbası

Nazikter hanımın mutfağından yeniden merhaba. Bu kez giritlilerin unutulan lezzetlerinden mangir çorbası tarifini veriyoruz. Kolay, pratik, doyurucu.

Hamur için malzemeler

-Un, su, tuz.

Diğer malzemeler

Önceden haşlanmış nohut, isteğe göre kemik suyu, tereyağı, kırmızı toz biber, nane.

Ben canlı canlı dinleyerek öğrenirim diyorsanız, hayatın içinden, sohbetimizle keyiflenen tariflerin vidoları 3 parça halinde sizleri bekliyor :)

Hamurun Hazırlanması

https://www.youtube.com/watch?v=zg3PxdZvKR0

Bölüm-1

https://www.youtube.com/watch?v=DFdI4ybE-Gk

Bölüm-2

https://www.youtube.com/watch?v=Dm661xZ3Crk

Yok benim iki saat video izleyecek halim yok diyorsanız yazıyorum.

Una biraz tuz ilave ederek, kulak memesi kıvamını yakalayıncaya kadar suyla yoğuruyoruz. Sonra üstünü örtüp 4-5 saat dinlendiriyoruz. Dinlendirdiğimiz hamuru önce elimizle, sonra oklavayla tek parça yufka halinde açıyoruz. Sonra yine ellerimizle  kenarlarından genişletiyoruz ve üzerine bolca un serptikten sonra oklavaya yufkayı sarıyoruz. Yufka oklavadayken tam ortasından uzunlamasına yufkayı kesiyoruz. Açılan parçayı tutmaç hamurundan biraz  büyük olacak şekilde küçük kare parçalar şeklinde kesiyoruz. Üzerine yine bol un serperek yaklaşık 7-8 saat bir tepside kurutuyoruz.

Et suyunu kaynatıyoruz, içine kestiğimiz ve kuruyan tutmaç benzeri hamuru, daha önce haşlayıp pişirdiğimiz nohutu koyuyoruz. Başka bir kapta tereyağını eritiyoruz, içine bir avuç kadar kestiğimiz hamurlardan koyup kızartıyoruz, nane, isteğe göre toz kırmızı biber ekliyoruz ve bir iki taşım kaynadıktan sonra söndürdüğümüz çorbamızın üzerine ilave ediyoruz. Çorbanın içine haşlanmış dana eti veya tavuk eti dilebilirsiniz. Lezzetini artırır.

Afiyet olsun :)

Balkabaklı Pizza Tatlısı

Yeni tarifimiz hafif şahane bir tatlı. Balkabaklı, tahinli, cevizli pizza. Bu tatlıyı, bu tarifle babaannem yaparmış. Anneannem ise aynı iç malzemelerle börek gibi yapıyormuş.
Ben blog sayesinde annemi konuşturdukça yeni tariflerle karşılaşıyorum, İyi oluyor. Giritlilerde hala yapan var mı bilmiyorum.

Malzemeler, Un, su, yumurta, balkabağı, ceviz, şeker, tahin, zeytinyağı, mısır nişastası. zeytinyağı, tarçın.

Dikkat ederseniz malzemeleri ölçüyle vermedim, Pizzanın büyüklüğüne göre ölçüyü ayarlamak sizin becerinize kalmış :) Belki şöyle bir yol izlenebilir. Normal kabak tatlısı yaparken ne kadar şeker, ceviz, tahin kullanıyorsanız, burada da o ölçüleri kullanabilirsiniz.

Gelelim yapımına,

Hamuru açmadan önce kabakları parmak kalınlığında uzunlamasına kesiyoruz ve az tuzla karıştırıp bekletiyoruz. Böylece kabaklar suyunu salıyormuş. Ardından hamuru hazırlıyoruz. Tepsimizin büyüklüğüne göre bir yumurtayı, unu ve suyu karıştırıp yoğuruyoruz. Maya kullanmayacakmışız. Hamur sert olacak. Tepsinin tamamına hamuru biraz kalın olacak şekilde yayıyoruz.

Bekleyen kabakları yıkadıktan sonra nişastaya bulayarak hamurun üzerine yerleştiriyoruz. Kabakların üstüne sırayla şeker, tahin, bol ceviz, ardından bir kat daha kabak ve yine şeker, tahin, ceviz ve tarçın koyup hepsinin üstüne de bir çay bardağı zeytinyağı döküyoruz.  Pizza dilimleri gibi keserek, fırına veriyoruz. Fırında yavaş yavaş pişmesi lezzetini artırır.

Anneanne versiyonunda başka bir yapım şekli şu. Kabağı ocakta normal kabak tatlısı yapar gibi pişiriyoruz. Tek fark pişerken içine tarçın da koyuyoruz. Ardından aynı hamura kabak, tahin, ceviz karışımını koyup gözleme yapar gibi ya da bohça şeklinde hamuru katlıyoruz. Zeytinyağıyla tavada kızartıp yiyoruz :)

Tarifleri Nazikter Hanım teyzenin ağzından dinlemek için youtube linkimiz burada 

Nice tatlılarla, yemeklerle şenlenmiş, muhabbetle geçen 57 yıllık dostluklarıyla Şerife ve Nazikter hanımlar da yazımızın sonuna renk katsın.

Dostlarla yeme içmenin keyfi hiçbirimizin hayatından eksik olmasın.

Girit usulü çullama börek

Giritlilerin yeni yıl gecelerinin vazgeçilmezi börek. Ben bayılırımmmm...

Azıcık zahmetli ve teferruatlı gelebilir. Yaptıkça eliniz alışıyor ve sadece yeni yılla sınırla kalmıyor. Kalori hesabı yapmamanızı tavsiye ederim.

Şimdi gelelim tarife. Nazikter Hanımdan çullama tarifi videosunu izlemek için tıklayınız. 

Malzemeler

(Bir tepsi için)

- 2 parça tavuk göğsü veya bir tam tavuk.

- Bir bardak pirinç

- Bir bardak zeytinyağı 

- Biraz kuru üzüm

- Bir şeker kaşığı karabiber

- Bir şeker kaşığı tarçın

- Ceviz

- Tuz

- 6 Adet yufka

- Tereyağı

- Su

Tavuk göğsünü 2-3 bardak su ve bir bardak zeytinyağı ilave ederek haşlıyoruz. Tavuk haşlandıktan sonra tavuğu ayrı bir tabağa alıyoruz. tencerenin üstünden zeytinyağını tavuk suyuyla bilikte kaşıkla başka bir kaba alıyoruz. Kalan tavuk suyunda (ortalama 2 bardak tavuk suyuna bir bardak pirinç)  pirinci haşlıyoruz. 

Ayırdığımız tavuk göğsünü didikleyerek küçük parçalara ayırıyoruz Pirinç haşlandıktan sonra tavuğu ekliyoruz. İstediğiniz kadar kuru üzüm, Kuru üzümü sıcak suda biraz bekletip eklemenizi öneriyoruz. Bir şeker kaşığı tarçın, bir şeker kaşığı karabiber, isteğe göre ceviz ve çok az tuz. Tüm malzemeleri karıştırıyoruz.

Tepsiyi yağladıktan sonra bir yaprak yufkayı yerleştiriyoruz. Üzerine, daha önce ayırmış olduğumuz zeytinyağlı tavuk suyundan kaşıkla yayıyoruz. İkinci yufka yaprağından sonra da aynı işlemi uyguluyoruz. Üçüncü yapraktan sonra börek içini döküyoruz ve tepsiye yerleştiriyoruz. Üç yufka yaprağını da aynı şekilde tavuk suyu ve zeytinyağıyla ıslatarak koyduktan sonra, böreği dilimlere ayırıyoruz. Tavuk suyundan biraz daha tepsiye dağıtıyoruz. Daha sonra istediğimiz kadar tereyağını eritip böreğin üstüne döküyoruz ve daha önce ısıtılmış fırına veriyoruz. 

Börek piştikten sonra fırından çıkarıyoruz ve üstüne yine biraz tavuk suyundan döküp soğumakta olan fırında bırakıyoruz. Börek fırının kalan sıcağıyla demleniyor. 

Eğer tam tavuk aldıysanız kalan tavukları haşlayıp tereyağında kavurarak tepsinin üzerine diziyorsunuz ve sofraya o şekilde servis ediyorsunuz. Rahmetli anneannem çullamayı ısırırken yağların tabağa damlaması lazım dermiş. O kadar olmasa da bu börek yağsız çok anlamsız olur. Bizden söylemesi :) 

Not-1: İsteğe göre börek içine tavuk ciğeri de konulabilir.

Not-2: Börek içine yine isteğinize göre badem, fıstık, kuş üzümü, yenibahar ve benzeri ilave edilebilir. 

Soldaki börek görseli, www.yemekkeyfi.org adresinden alınmıştır. Çünkü börek piştikten sonra fotoğraf çekmeyi unuttuk. Tarif daha fazla gecikmesin diye de internetten görseli aldım :) 

Afiyet olsun :) 

Şilofta

Şilofta giritlilerin daha çok lohusalara, sütlerinin çoğalması için yaptığı bir tatlı.
Ben yalancı aşure de diyorum. Tabii ki tarçınlı :)
Biz çocukken annem çok yapardı.

Dikkat bu tarif ölçüsüz ve göz kararına göre anlatılmıştır :) 

Bu tarifi Nazikter Hanım teyzeden dinlemek için tıklayınız....

Malzemeler: 

Hamur için: Un, yumurta, su, çok az tuz. (hazır erişte de kullanabilirsiniz)
Tatlı için: Erişte, şeker, su, tarçın, tereyağı, susam, ceviz ve benzeri kuru yemiş.

Erişte için un, su, yumurta ve çok az tuzla kulak memesi kıvamında hamuru hazırlayıp, açıyoruz. Üzerine bol un serpiyoruz. Oklavaya sardığımız hamuru ortadan ikiye ayırıp unla birlikte normal eriştelerden daha ince olacak şekilde kesiyoruz. Kestiğimiz erişteleri yine una bulayarak zamanımız varsa bir gün kuruması için bekletiyoruz. Eriştelerin unlanması pişerken yapışmasını engelliyormuş. Ancak erişteleri kurutmadan önce veya kuruduktan sonra hafif eleyerek fazla unların dökülmesini sağlıyoruz. .

Tatlı için önce bir tencereye göz kararı kadar su koyun, yine tadına bakarak, ne kadar tatlı istiyorsanız ona göre şeker ilave edin. Şeker eridikten ve su fıkır fıkır kaynadıktan sonra içine erişteleri atın. Erişteleri tencereye atarken aynı zamanda yapışmaması için karıştırıyoruz. Sanki çorba olacak şekilde kıvamını ayarlayın. Erişteyi fazla koyarsanız olmaz, çok az koyarsanız yine olmaz. Artık size kalmış :) Erişteler de piştikten sonra tatlıyı kaselere dökün.



Üzerine kavrulmuş ve robotta çekilmiş susam, ceviz, fındık fıstık ne isterseniz ekleyin. Üzerlerinde biraz tarçın gezdirin. En sonunda da erittiğiniz tereyağını ilave edip sıcak sıcak afiyetle yiyebilirsiniz.

Yazarken akılıma geldi. Çocuklar için üzerine kuru meyveler de ilave edilebilir.

Tarçınlı Boyun Haşlama

Tarçın giritlilerin mutfağında her yerde kullanılır. Et yemeği, börek, çörek, tatlı. Blogda yayımlayacağımız tariflerde sıkça karşılaşacaksınız. Şimdi size benim en sevdiğim yemeklerden biri olan tarçınlı et tarifini veriyoruz. Tarçın ve et ayyyhh olamaz demeyin, deneyin derim :)

Evet malzemeler bir kilo kadar kuzu ya da dana boyun, tarçın, salça, patates, soğan, nohut, tereyağ, zeytinyağı, karabiber, tuz.

Önce boyunları güzelce yıkıyoruz, bir süre suda da bekletebiliriz. Ardından yayvan bir tencereye diziyoruz ve 2-3 kaşık tereyağı ve biraz zeytinyağı ekleyerek hafif kavrulana kadar pişiriyoruz. Ardından boyun parçalarını düdüklü tencereye alıyoruz, yağını da süzerek düdüklüye ilave ediyoruz. Bir bütün soğan ve bir bütün patates koyuyoruz. Patates ve soğan yerine nohut da koyabilirsiniz. Yakışıyor. Ama annemin dediğine göre ikisi aynı anda olmazmış. Nedeni de yokmuş. Öyleymiş işte :) 

Neyse sonra tencereye yarım yemek kaşığı biber salçası, bir yemek kaşığı dolu dolu domates salçası, bir tatlı kaşığı tarçın, göz kararı karabiber, etlerin üstünü örtecek kadar, ama gördüğüm kadarıyla tam da örtmeyecek kadar su ilave ediyoruz. ha bir de tuz tabii. Düdüklüde etin durumuna göre yarım saat ile bir saat arasında pişiyor. Videodaki et keçi eti olduğu için bir saatte pişti. Kuzu daha çabuk olur. Piştiğini de şöyle anlıyormuşuz. Et kemikten ayrılacak gibi hale geldiyse pişmiştir. Sonra da hafif bekletip demlenmesini sağlıyoruz ve afiyetle yiyoruz :) 

Videolar için tıklayınız.

Bölüm-1 

Bölüm-2

Nazikter Kaçaroğlu Kimdir?

1940 yılının kış aylarının birinde giritli köyü Ahmediye'de doğdu. 2 yaşındayken babası öldü. Küçüklüğünden itibaren yemek yemeyi sevdi. İlkokul üçüncü sınıftayken 23 nisan'da kelebek kostümüyle şiir okumak için abisiyle inatlaşınca okuldan alındı. 23 Nisan'da okuyacağı şiir hala hafızasında. Dinlemek için tıklayın...
17 yaşında Kemal Kaçaroğlu ile evlendi. Antalya şarampole yerleşti. İlk bebeğini 18 yaşında doğurdu. 3 aylıkken kaybetti. İki erkek 3 kız beş çocuk büyüttü. 4 erkek 3 kız torununun büyümesine yardım etti. Zor bir hayatı oldu. Her zaman gülümsemeyi, misafiri, yemek yapmayı, yaptığı yemekleri komşu, hısım, akrabayla paylaşmayı çok sevdi.
Ne el ayırdı severken, ne yaş, ne hayvan ne insan. Börülcedeki kurdu o da kısmetini arıyor diye sevgiyle korudu. Dünyayı pisliğin götürdüğü bu çağda hayata bakışıyla ve güzel yüreğiyle kıymeti bilinesi bir kadın.
Şu anda, şarampolda 1979 yılından bu yana oturduğu evde, 82 yaşındaki eşi Kemal Kaçaroğlu ve oğlu Serhat ile yaşıyor.
Yine aşkla yemek yapmakta, yine aşkla paylaşmakta.

Bu meşhur balkon. Tam arkasındaki küçük bahçede biberiye, fesleğen, nane ve mevsim çiçekleri var. Mahallemizde kalan son yeşillik der bahçesi için.

Lezzetli yemek yapmanın sırları

Nazikter hanım teyzeden lezzetli yemek yapmanın sırları...( Şu yaşıma kadar annemden dinlediklerimi ve videoda anlattıklarını özetliyorum :)

1- Yemek pişerken siz de pişeceksiniz. Yani yemeğin başında duracaksınız. takip edeceksiniz, yağını, suyunu, tuzunu kontrol edeceksiniz. Öyle paldır küldür, koy domatesi, koy soğanı, koy yağı koy ocağa. Olmaz.
2-Yemeğe gereksiz yere su koymayın. Özellikle sebze yemeklerine su koymayın, az ateşte, kendi suyu, buharıyla pişirin.
3- Yemek pişerken tadın. Suyundan birkaç damla alıp, yağı, suyu, tuzu yerinde mi kontrol edin.
4- Domatesi kabuğunu soyarak, soğanı yıkayarak koyun. Tencereyi kullanmadan önce muhakkak sudan geçirin.
5- Zeytinyağı veya tereyağı kullanın. Çorbalar, pilav, makarna tereyağsız olmaz. Tatlılar ve böreklerde ikisi de kullanılır. Diğer herşeyde sadece zeytinyağı kullanın. Etli yemek de yapsanız, etli sebze yemeği de olsa zeytinyağından şaşmayın.
6- Yağı, tuzu, salçası eksik olan yemek güzel olmaz. Zeytinyağı sızma olsun. Hakiki olsun.
7- Domates konacak yemek var konmayacak yemek var. Soğan konacak yemek var, konmayacak yemek var. Her sebze yemeğini tek tip yapmayın. Bamya soğanlı olmaz misal, arapsaçı, şevketi bostan gibi giritli otlarına salça konulmaz.
8- Bamyayı, dolmayı bir de fırında pişirmeyi deneyin. Lezzeti kat be kat artar.
9- Yemek kaynadıktan sonra, en kısık ateşte, kapağını hiç açmadan yavaş yavaş pişirin.
10- Yaptığınız yemeği konu komşu, arkadaş akraba ile paylaşın, dağıtın, eve davet edin, yedirin, içirin.

Eğer tatlı sohbetimize katılmak isterseniz de Nazikter hanım teyzenin linkteki 5 dakikalık videosunu izleyin :)

tıklayınız gençler...

Bir not ve bir fotoğraf: Tereyağının bir kullanım yeri daha. Zeytinyağıyla pişirilmiş lahana sarmasını yemeden önce tereyağında biraz kızartıp yiyebilirsiniz :) Afiyet olsun...